Cem Dizdar - Fanatik
Antep esasen ilk devre de ortalıkta pek yoktu ama Fenerbahçe 'görünmez' olunca onlar var gibiydiler. Ancak 4 dakikada 3 gol yiyerek aslında sahada olmadıklarını da göstermiş oldular. Elbette bu durumu bir önceki hafta verilen kartlara bağlayacaklar olacaktır ama o zaman da 9 eksikle İstanbul'a gelen Kayseri'nin yaptığını açıklamak zor olur... Sonuçta maçta pek matah şeyler olmadı ama Fenerbahçe rahat kazandı ve puan farkı yine 2'ye düştü. Bu akşam Eyüp'ün yapacaklarını beklemeye koyuldular elbette ama kontrol hala Galatasaray'da. Belki yarın maç bitimi yeni bir gelecek hayal edebilirler!
Uğur Meleke - Hürriyet
Dünün tabii ki Fenerbahçe açısından bir başka manşeti, üç maç aradan sonra 3-4-1-2 formasyonuna dönüştü. Mourinho, yılbaşından itibaren 25 resmi müsabaka boyunca 3-4-1-2 oynatmış ve deyim yerindeyse takımının stabil sürümünü bulmuştu. Ancak nedense kendi eliyle bulduğu bu doğrudan Trabzon maçında vazgeçmiş, Trabzon-Sivas-Kayseri müsabakalarında yine inişli çıkışlı Fenerbahçe performansları seyretmiştik.
Dün 3-4-1-2'ye dönüşle, kanat beklerde Oğuz-Kostic'le, yaratıcı Dzeko'nun beslediği Nesyri ile tekrar Fenerbahçe'nin stabil sürümü vardı sahada. Jose Mourinho'nun kalan 5 maçta takımının bu versiyonuyla devam edeceğini zannediyorum ben.
Ömer Üründül - Sabah
Mourinho'nun Gaziantep'te sahaya sürdüğü ilk 11'e hiç şaşırmadım. Alışılmış bir tablo. Yine değişik bir kadro ve yine 4'lü defanstan 3'lü defansa dönüş. Bu dönüşler bir sezonda kaç defa gerçekleşmişti sayamadım!
İkinci devrede Mourinho, İsmail'i çıkarıp sahaya En-Nesyri'yi sürdü. Yenik durumdasın, risk alacaksın. İlerde yorgun Dzeko ile çift santrfor En-Nesyri. Onların arkasında güçsüz Talisca ve de Mourinho'un gözardı ettiği ve işi bırakmış İrfan Can. Orta sahada bir tek Fred var. Bu aslında galip durumdaki takımın cezayı kesmesi için çok elverişli bir ortam. Ama yeri geldikçe vurguluyorum, ligimizin takımlarının yüzde 80'ini çok güçsüz buluyorum. Antep kapandı, kontratak deneyemedi.
Mourinho'ya her zamanki 2 eleştirimi tekrarlayayım. Günümüz futbolunda kadro istikrarı ve sistem çok önemli. O bunun tam tersini uyguluyor. Ayrıca Oğuz, 3'lü defans düzeninde istenilen performansı veremez.
Gürcan Bilgiç - Sabah
Ve tartışılan isim "sazı çalmaya" başladı; Edin Dzeko. 55'te En-Nesyri'ye attırdığı gol santimle ofsayta takıldı. Sonrasında galibiyet golünü attı.
Maçın fişini çeken atakta Oğuz Aydın'ın önüne öyle bir top bıraktı ki; "Hadi istediğine attır golü" mesajını da verdi peşine. İyi oyuncu ile "büyük futbolcu" arasındaki fark Dzeko... Abide sezonunda, liderlik neymiş onu da gösterdi.
Ustaların rahat nefes almasını sağlayacak orta saha performansına ihtiyacı var Fenerbahçe'nin. Şu; Fred, Szymanski, İsmail üçlüsünü bir beraber görsek, "özel biri"ni de tekrar futbolun içine çeksek."