Cem Dizdar - Fanatik
Ülkedeki çoğu maçın ilk devresinde ne oluyorsa bu maçta olan da oydu; çok az şey! Orta sahaya sıkışmış pek bir şey yapılamayan bir maç... Kasımpaşa, Mortadhe Ben Ouanes'in vuruşunda Beşiktaş savunmasından seken topla gol buldu Beşiktaş'ın en ciddi atağında da Rafa Silva topu direğe nişanladı. Hepsi bu... Bir de, Beşiktaş çok top kaybedince ilk yarı boyunca Kasımpaşa bol bol pas yapıp oyunu elinde tutuyor göründü, o kadar. Bu nedenle topla oynama oranları eşitse de daha atak yapıyor gibi duran ev sahibiydi ancak bu sadece bir ''görüntü''ydü. İkinci devre de ilkinden farklı başlamadı. Fark ilk devre 10 kişi kalan Beşiktaş'taki iki oyuncu değişikliğiydi sadece. Onlar gol aramak için öne çıktıkça kalecileri Mert Günok ile takım arasında ciddi mesafeler oluşuyor, Kasımpaşa da bu boşlukları ya topu sürerek ya da uzun atarak değerlendirmeye çalışıyordu. Nihayet 69'da Beşiktaş bol pasla gole en yaklaştığı ikinci pozisyonu inşa etti ancak son vuruşu deneyen Ernest Muçi kapanan savunmayı aşamadı. Buna benzer bazı pozisyonlarda doğru zamanda, doğru açıda, doğru adamı topla buluşturamayınca heyecana neden olan ataklar da sonuçsuz kaldı. Son bölümde başıboş hücumlar bir kaç gol girişimi getirdiyse de yavan başlayan maç aynı yavanlıkta ve bir son dakika penaltısıyla berabere tamamlandı. Ligde üçüncülük hedefi olduğu açıklanan Beşiktaş az sayıda maçta anlaşılamaz biçimde üst seviye takım tavrı gösterirken bu maçta olduğu gibi çoğu maçtan sıradan bile görünemedi. Durumu onca idari ve teknik değişikliğin kaçınılmaz sonucu olarak görebiliriz elbette. Hayatta olduğu gibi futbolda da tutarlılık ve kararlılık asıldır. Bu kadar oyun, oyuncu, anlayış değişikliğinin hiçbir takıma fayda sağlamadığı aşikarken Beşiktaş'a sağlamasını beklemek tesadüflere güvenmekten öte anlam taşımaz. Ancak bu takımdan geleceğe neler miras kalacak o da bambaşka bir muamma!..
Deniz Çoban - Fanatik
Kasımpaşa - Beşiktaş maçının hakemi Kadir Sağlam, maç boyunca çok sayıda kart ve faul hatası yaptı. FIFA kokartlı bir hakemin bu kadar faul ve kart hatası yapmaması gerekir. 43. dakikada Tayyip Talha, topa doğru yaptığı hamlenin sonucunda rakibi Yasin'in ayağının bilekten daha üst bir yerine kramponunun vidalarıyla yaralayıcı şekilde bastı. Hakem sarı kartını çıkartınca yerinde bir VAR müdahalesiyle kırmızı kart çıktı. Pozisyon net bir kırmızı karttı. Maçta ilk yarının sonlarında Immobile'nin oynadığı top Opoku'nun eliyle buluştu. Hakemin devam kararı doğruydu. Pozisyonda penaltı yoktu. Opoku'nun kolları doğal pozisyondaydı. 87. dakikada Kasımpaşa ceza sahası içinde Brekalo'nun kolu kontrolsüz şekilde rakibi Salih'in yüzüne geldi. Hakem burada Beşiktaş lehine doğru bir penaltı kararı verdi. Brekola'ya çıkan sarı kart da doğruydu.
Uğur Meleke - Hürriyet
Son iki haftada Alanya ve Samsun maçlarında ne yaptılarsa, dün de Beşiktaş'a karşı aynı oyunu oynadılar. Geride beşli bir hatla güvenli durdular ve süratli çıkış kolladılar. Zaman zaman öne baskıya gidip rakiplerini hataya zorladılar. Solda Yasin, Ben Ouanes, Rodrigues ve Fall'la bir kalabalık yarattılar ve maçın kilidini de öyle açtılar. Üstelik tüm bunları takımın asist kralı Winck ve gol kralı Da Costa'sız yaptılar. Üç haftadır maçlara 3-5-2 başlıyorlar. Yasin üçlü savunmanın sol stoperi olarak oynuyor, bu da Kasımpaşa'nın geriden çıkış kabiliyetini artırıyor. Yasin dün 65 dakika oyunda kaldı, o süre boyunca sahanın patronu gibiydi. İlk bir saatte Rafa'yı o durdurdu. Yetmedi, Tayyip'i attırdı. Onunla da yetinmedi, takımını defalarca başarıyla hücuma taşıdı. Onu önümüzdeki sezon Premier Lig'de seyretmek için şimdiden heyecan duyuyorum. Tabii ki dün Kasımpaşa'nın geriden çıkarken karşısında samimi bir pres görmediğinin de altını çizmek gerek. Beşiktaş ön tarafı maç özellikle 11'e 11'ken inanılmaz cansız, isteksiz ve hareketsizdi. İddia ediyorum, Süper Lig'de karşısındaki rakibe bu kadar kolay geriden çıkış fırsatı veren, bu kadar seyreden başka bir takım yok. Solskjaer de ilk devredeki bu seyirci grubundan rahatsız oldu, 46'da baş seyirci Immobile'yi ve Joao Mario'yu, 70'te de Muci'yi oyundan çıkardı. Zaten 1 puanı da ikinci devrede sahada bir tık daha savaşan bir oyuncu grubu olduğu için kurtardılar dün. Eğer Beşiktaş, gelecek sezon ligde yarışmacı olmak istiyorsa sahadaki general sayısını azaltmalı. Daha doğrusu sahadaki "kendini general zanneden adam" sayısını azaltmalı. Sadece derbilerde değil her maçta savaşan, vasatlığa itiraz eden, mağlubiyetten rahatsız olan askerler gerekiyor Beşiktaş'a.
Güntekin Onay - Hürriyet
İlk yarıdaki Beşiktaş yine 'lütfen' sahaya çıkmış gibiydi. Kasımpaşa'nın attığı gol her ne kadar şans golü olsa da Beşiktaş'ın yavaş ve temposuz oyunu yine evlere şenlik idi. Beşiktaş takımı agresif değil, ön alanda baskı yapmıyor, hücumda hareketlilik yok. Solskjaer geleli 2.5 ay oldu ancak oyuncu grubuna hırs ve motivasyon anlamında bir etkisini göremiyoruz. Ayrıca duran top hocası geldi. Duran toptan, kornerden tek bir golü bıraktım, pozisyon dahi yok. Bu takım ne çalışıyor, anlamak mümkün değil. İmmobile, Rafa Silva'nın direkten dönen topunda yaptığı asist dışında yine çok güçsüzdü. Beşiktaş takımı rakibi ısırmıyor, oynamasına izin veriyor. İkinci yarıda Masuaku, Svensson, Gabriel Paulista ve Gedson Fernandes sahaya karakter koydular ve Beşiktaş, 10 kişiyle üstün bir oyun sergiledi. Açıkçası sol stoper Masuaku, sağ stoper Svensson ve merkezde Gabriel Paulista'dan oluşan 3'lü savunma kurgusu ile Kasımpaşa gibi iyi hücum yapan bir takımdan gol yememek başarı. Gedson'un pasında Rafa Silva maçta 2'nci kez yüzde 99'luk bir fırsatı kaçırmasa Beşiktaş sahadan galibiyetle bile ayrılabilirdi. Salih oyuna girdikten sonra büyük katkı verdi ve oyunun gidişatını Beşiktaş lehine çevirdi. Bu 1 puan Beşiktaş için bir kazanç değil ancak 10 kişiyle ikinci yarıda oynanan futbol memnuniyet verici. Kasımpaşa biraz daha sakin ve 10 kişilik Beşiktaş'a karşı cesur olsaydı maçı rahatlıkla 3 puanla kapatabilirdi. Son cümle de hakem için... Tayyip'in kırmızı kart gördüğü pozisyonda oyuncu önce topla oynuyor ve topa temas eden ayağı doğal hareketin devamı olarak rakibin bileği ile temas ediyor. Burada bir kasıt yok ve asla şiddetli bir darbe söz konusu değil. Ancak hakemler Beşiktaş lig yarışında olmadığı için diğer büyüklere çıkaramadıkları kartları "Bakın ben büyük takıma da cesur davranıp kart verebiliyorum" duygusuyla siyah beyazlı takımın maçlarında adeta günah çıkartıyorlar.