Millilerimizi uzun zamandır bu kadar dağınık görmemiştik. Galler deplasmanında istediği oyunu sahaya yansıtamayan Montella'nın öğrencileri, üretkenlikten uzak, rakibi bekleyen bir oyun sergiledi ve şanslı bir şekilde sahadan 0-0'la ayrıldı. İzlanda, ilk maçında Karadağ'ı net bir skorla 2-0 geçmeyi başarırken inişli çıkışlı formunu sürdürdü. İzlanda, bize hep ters gelmiştir. Benzer zorluğu yine beklesem de millilerimiz sahadan galip ayrılan taraf olacaktır.

Uluslar Ligi'ne oyun olarak kötü başladık. Galler deplasmanındaki görüntümüzü hatırlayınca, 1 puan o maç için altın değerinde. İzlanda karşısında, kendi evimizde, İzmir'de reaksiyon gösterebiliriz. Barış Alper cezası nedeniyle yok. Hakan Çalhanoğlu bu kez 11'de başlayabilir. İzlanda, Karadağ galibiyetiyle başladı. Moralliler. 2014'ten bu yana 6 kez onlarla karşılaştık, tek galibiyetimiz var. 4 kez İzlanda kazandı. Dengeli bir ilk yarı bekliyorum. İlk yarı beraberlik tercihi mantıklı duruyor.

Galler maçındaki görüntüsüyle “Milli Takımımız kazanır” demenin bir mantığı yok. Üzerine “Montella nasıl bir sistemle oynatacak?” sorusunun da net bir cevabı yok. Elbette öyle bir potansiyele sahibiz ki İzlanda vız gelir tırıs gider. Mesele “Hangi Türkiye sahada olacak?” sorusuna doğru cevap verebilmekte. Duygusal tahminde bulunacaklara sözüm yok. İzmir seyircisinin desteğiyle Milli takımın kazanması şaşırtıcı olmaz. Kendi adım taraf bahsinden uzak kalıp, ilk yarı 1.5 gol altı tercihinin yanında duracağım.

Milli takımımız, Galler deplasmanında 62. dakikadan itibaren Barış Alper Yılmaz'ın kırmızı kart görmesiyle 10 kişi oynasa da puanla dönmeyi başardı. Maç 11'e 11 devam ederken de özellikle ilk yarıda sergilenen kötü ve pasif futbol eleştirilerin odağı oldu. Ferdi Kadıoğlu'nun sakatlığı, Hakan Çalhanoğlu'nun ilk 11'de oynayamayacak bir sakatlık riski oluşu ve Barış Alper'in alışık olmadığı santrfor pozisyonunda oynaması takımın oyununu da etkiledi diye düşünüyorum. İzlanda ise Real Sociedad'a transfer olan genç yıldızı Oskarsson'un da gol attığı maçta Karadağ'ı yendi. İzmir'e moralli gelecekler ancak bu mücadelede daha özgür, hücumda üretken, taraftarın itici gücünü arkasında hissedecek bir milli takım bekliyorum ve en az 2 gol atacağımızı düşünüyorum.

Montella yönetimindeki Türkiye Galler deplasmanında savunmacı ve karşılayıcı kimliğiyle sahadaydı. Ancak ikinci yarının belirli bölümlerinde hücum tarafında da rakibi tehdit edebilecek anları yakaladılar. İzlanda ise ilk maçta ortada geçen maçta net bir skorla sonuca gitmesini bildi ve ilk maçlar sonunda avantajı elinde tutan takım oldu. Bu iki takım daha önce de karşılaşmış ve özellikle Türkiye'deki maçlar ciddi rekabetçi geçmişti. Benzer bir rekabetçiliği bu maçta da bekliyorum. Zor olmakla birlikte Türkiye galibiyeti denenebilir duruyor.

Galler karşısında ilk yarıda istediği oyunu oynayamayan ay-yıldızlı ekibimiz, ikinci yarının büyük bölümünü 10 kişi oynamasına karşın daha fazla güven verdi. Muhtemelen İzlanda karşısında Montella çok daha farklı bir 11 çıkaracaktır. İzlanda ise Karadağ karşısında rahat bir galibiyet aldı. Ancak teknik olarak ay-yıldızlı ekibimizden geride bir takım olduklarını unutmayalım. A Milli Takımımız için ilk maçta işler yolunda gitmiyor gibi gözükmüş olabilir ancak bu karşılaşmada her şey daha farklı olacak. Son olarak maçın İzmir'de oynanacak olması da bir bizim için bir avantaj. Mücadeleden millilerimiz galip ayrılır.