Bir tarafta Konferans Ligi'nin ilk şampiyonu olduktan hemen sonra Avrupa Ligi'nde de finale kadar yürüyen Roma, diğer tarafta bu kupayı tam yedinci kez müzesine götürme planları yapan Sevilla... Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de muazzam bir final bizleri bekliyor. Roma yarı finalde Leverkusen'i kendi evinde 1-0 yenmiş; rövanşta istatistiksel anlamda felaket bir 90 dakika çıkarmasına rağmen golsüz beraberlikle adını finale yazdırmıştı. Finale giden süreçte sakatlıklar sebebiyle adeta pamuklara sarılıp sarmalanan Smalling, Dybala ve Abraham'ın fiziksel durumu İtalyan ekibi açısından belirleyici olacaktır ancak hücumda aksasalar bile eleme maçlarında skor alma konusunda usta Mourinho yönetiminde bir şekilde oyunun içinde kalabileceklerini düşünüyorum. Sevilla teknik adam değişikliği, Gudelj'in stoperde geçtiğimiz yılların aksine çok daha iyi görünmesi ve aynı mevkide Bade'nin sürpriz çıkışıyla tekrar eski kimliğini kazanmış durumda. Cezası bulunan Acuna'nın yerinde Telles'in oynaması bekleniyor. Hem güç dengeleri hem de oyun profili açısından kıran kırana, denk bir mücadele izleyeceğimizi düşünüyorum. Bu kulvarda Sevilla hiçbir zaman yabana atılacak takım değil ancak karşılarında bu kupayı üç farklı takımla kazanarak başarılarına bir yenisini daha eklemek isteyen bir Mourinho olacak. Puskas Arena'da ilk yarı sonunda eşitliğin bozulmayacağını düşünüyorum. Alternatif olarak bence maç sonu beraberliği de değerlendirilebilir.

Sevilla'nın korkunç bir La Liga macerası olsa da sezonun sonunda biraz toparlanarak orta sıralara çıktılar. Avrupa Ligi'nde ise temsilcimiz Fenerbahçe engelini de aştıkları serüvenlerinde yine finali gördüler. Avrupa Ligi söz konusu olduğunda çok farklı bir kimliğe bürünüyorlar. Final yolunda Manchester United ve Juventus gibi iki devi de kupanın dışına itmeyi başardılar. Roma ise Jose Mourinho ile üst üste ikinci kez Avrupa'da final oynuyor. Geçtiğimiz sezonun Konferans Ligi şampiyonu apoletini taşıyorlardı şimdi de Avrupa Ligi'nde finale çıkıyorlar. Portekizli teknik adam kupa koleksiyonuna bir yenisini daha eklemek istiyor. Roma'nın yine kontrollü ve minimum risk ile sahada olmasını bekliyorum. Budapeşte'deki finalin ilk yarısında denge bekliyorum.

UEFA Avrupa Ligi'nde kupa, sahibini buluyor. Kupayla adeta özdeşleşen Sevilla, 7. kez finale yükseldi. Daha önce oynadığı 6 finalin tamamını kazanarak ulaşılması güç bir başarı kazandı. Bu sezon her ne kadar ligde hayal kırıklığı yaşasalar da Avrupa Ligi'ndeki refleksleri devreye girdi ve sezonu kupayla kapatma ihtimalleri belirdi. Roma ise Jose Mourinho ile Avrupa'daki harika gidişatını bu sezon da sürdürdü. Geçen sezon UEFA Avrupa Konferans Ligi'ni kazanan Roma, bu sezon da UEFA Avrupa Ligi'nde finale kadar yükseldi. Onlar da ligde istedikleri yerde değiller ve kupayı kazanıp direkt Şampiyonlar Ligi'nde oynamak istiyorlar. Sevilla ligde 3, Roma ise 7 maçtır kazanamıyor ancak bu finalin havası bambaşka olacak. Macaristan'daki karşılaşmada iki takımın da savunma güvenliğini ön planda tutmasını bekliyorum. İlk yarıda eşitlik bozulmayacaktır.

Sevilla, abonesi olduğu Avrupa Ligi'nde PSV, Fenerbahçe, Man United ve Juventus’u eleyerek finale yükseldi. Roma'nın ise Serie A'daki düşüşü devam ediyor. Yedi maçtır kazanamayan İtalyanlar, tüm konsantrasyonunu bu maça vermiş durumda. Final maçlarının sonucunu önceden kestirmek oldukça zor olsa da bu kupada rakibinden çok daha fazla tecrübe sahibi olan Sevilla’nın kupayı kaldıracağını düşünüyorum.

Avrupa Ligi'nin ev sahibi Sevilla bir kez daha finale yükselmeyi başarırken favorileri tek tek saf dışı bıraktı. İspanya temsilcisi Nisan ayında Mendilibar ile anlaşmasının ardından yükselişe geçti. Takım 4'lü savunma sistemine geçerek oyunun akış hızını bir üst seviyeye çekse de tur atlamalarının en büyük etkeni iç saha maçları olduğunu unutmamak lazım. Mourinho yine bir kupada finale yükselmeyi başardı. Tecrübeli çalıştırıcı ligde Şampiyonlar Ligi sıralamasının dışarısında kaldı. Bu kupa Avrupada arka arkaya kupa kazanma ve Şampiyonlar Ligi anlamı taşıyor. İki takımın da üretkenlik seviyesi bu karşılaşmanın ilk yarısının dengesini bozabilecek düzeyde değil. İlk yarı beraberliği ilk tercihim olacak.