Solskjaer, Stick to Football programında Gary Neville, Paul Scholes, Roy Keane ve Ian Wright'ın konuğu oldu.
Türkiye macerasını inişli çıkışlı olarak tanımlayarak hem çok keyifli hem de zorlayıcı bir süreç yaşadığını söyledi.
Norveçli teknik adam, İstanbul'da yaşamaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade ederken, Türkiye'nin futbol tutkusunun işin hem güzel hem de zor tarafı olduğunu vurguladı.
"Kazanınca göklere çıkıyor, kaybedince dibe vuruyorsunuz"
Solskjaer, beklentilerle ilgili "Ben çok sakinim. Onlar ise kazanınca göklere çıkıyor, kaybedince dibe vuruyor. Ben asla o kadar yukarı ya da aşağı gitmem." dedi.
"Bir maçta kahraman, diğerinde suçlu oluyorsun"
Solskjaer, Türkiye'deki futbol atmosferinin yoğunluğunu şu sözlerle anlattı:
"Galatasaray ve Fenerbahçe'yi yendiğimizde inanılmazdı, sen en iyisisin. Sonra Avrupa'da kaybettik? her şey benim hatamdı. Bir maçta kahraman, diğerinde suçlu oluyorsun."
Norveçli teknik adam, Avrupa'dan elendikleri gün yaşadığı bir anıyı da paylaştı:
"Avrupa'dan elendiğimiz gün başkan ile öğle yemeği yedim. Bir gece öncesi Manchester United'ın Grimsby'e yenildiğini gördüm. Futbolda böyle şeyler olur. İsviçre takımıyla oynuyoruz ve o ''Aman nazar değmesin, umarım bizim de başımıza gelmez'' dedi ve masaya tıkladı. 6 saat sonra ofisinde oturduk ve birbirimize sarıldık."
"Yarım saat kadar konuştuk sonra da işi aldım"
Solskjaer, Beşiktaş'taki görevine geliş sürecini ise, "Beni aradılar, yarım saat kadar konuştuk sonra da işi aldım. Bana iş teklif ettiler. Çoğu zaman yaptıklarınızdan değil, yapmadıklarınızdan pişman olursunuz. Bundan hiç pişman değilim. Harika bir deneyimdi." sözleriyle anlattı.
Solskjaer, Türkiye'deki atmosferi ve insanların tutkusunu överken, Beşiktaş döneminin kendisine çok şey kattığını da belirtti.


Künye