Cem Dizdar - Fanatik
Memleketimizin güzide köşelerinden komşu köyümüz Uçmakdere'de dostumuz Hasan'ın oteli Avdimio'da bir grup arkadaşla izledik maçı. Metropol, kent, köy fark etmiyor? Futbolumuz nerede izlerseniz izleyin, "vasat altı"! Federasyonun hakem merkezli "bahis soruşturması"nın yükünü de taşıyacak olan Cihan Aydın'ın yönettiği maçın ilk yarısı tam da beklediğim gibi, "etkisiz" tamamlandı! Devre boyunca dişe dokunur pek bir şey olmadı. İki takımın da bir kaç cılız hücum girişimi güçlü görünen savunma hatlarında eriyip gitti. Öyle ki, ilk devre boyunca istatistik puanı en yüksek oyuncular iki takımda da stoperlerdi. "Kaleci kurtarışı" istatistiğinin iki takım açısından da 1 (bir) olduğu devrede ritmin düşük, arayışın sınırlı olduğu devrenin belirleyicisi ise Trabzonspor'un tutarlı savunması oldu.
Ömer Üründül - Sabah
Futbol kalitesi düşük bir maç izledik. İlk devre genel beklentinin dışında bir saha içi görüntüsü vardı. Trabzonspor'un geride oyunu kabul edip, geçiş oyunlarını düşüneceği bir plan beklenirken, G.Saray bilhassa iç sahada alışılmış, etkili önde baskıyı uygulamadı. Savunma güvencesini ihmal etmeyince sürekli hücumu düşünen Trabzonspor üretemezken, G.Saray ani çıkışlarla genişlikler yakaladı. Bu yarının bir diğer ilginç yanı da Trabzon'un kornerleri verimsiz, G.Saray'ın da ilk 3 korneri biri kıl payı ofsayta takıldı, biri de direğe çarptı. İkinci devre, dengeler tamamen değişti. G.Saray önde basmaya, tempoyu yükseltmeye ve oyunu domine etmeye başladı. Ama ofansif varyasyonlarda bir planprogram yoktu. Daha çok Sane ağırlıklı sağ kanattan ataklar gelişti. Trabzon'da Muçi, bir iki kontratak yakaladı ama kötü kullandı. Sonuçta Trabzonspor istediğini elde etti.
Uğur Meleke - Hürriyet
Bundan birkaç ay önce Trabzonspor'un bu yılki transfer politikasını riskli bulmuş, hatta eleştirmiştim zaman zaman. Gerekçem de şuydu: Fransa ikinci liginden genç oyunculara 4'er-5'er milyon Euro yatırım yapılıyor. Ancak elde bir de Şampiyonlar Ligi finalisti Trabzonspor U20 takımı var. Acaba o yatırım Fransa ikinci ligine değil de, Trabzon'un finalist takımına mı yapılsaydı diye bir soruyu seslendirdim sıkla. Ancak Oulai forma giymeye başladıktan sonra Fildişili oyuncudan öyle etkilendim ki, Trabzonspor yönetimini ve teknik kadrosunu tebrik ederim canı-gönülden. Ligde son 4 maça Folcarelli ile patronluk yapmıştı Oulai. Dün tabii ki çok daha zorlu bir rakip vardı karşılarında. İki genç Trabzonlu merkezde yine iyilerdi, lider Galatasaray'ın pas hızını özellikle ilk devrede ciddi biçimde kestiler. Ben Süper Lig'de Torreira'nın benzeri tek bir oyuncu göremiyordum üç senedir. Şu anda ligde Torreira'ya en çok yaklaşan oyuncu Oulai bence. Bazen Küçük Torreira izlenimi veriyor bana.
Bülent Timurlenk - Sabah
Fatih Tekke'nin bu takımdaki emeği ortada. Oulai ve Folcarelli ikilisi şampiyonluk sezonundan beri en iyi orta saha. Sorunları ise kanat performansı. Aynı G.Saray gibi onlar da kanat forvetlerinden istediğini alamadı. Barış ne oynadıysa Muçi de o kadar. İlkay'ın kalitesinin arandığı ortada. Kulübeden gelenlerin inandırıcılığı yok. Ahmed ve Yusuf yollanmalı. Onana'nın tecrübesinin verdiği güven, Uğurcan'ın köşeden çıkardığı top, iki takımın da birer direkten topu. Sadece Savic'in sakatlığı 2-3 dakika sürmüşken Cihan Aydın'ın +4 eklemesi 'bitse de kurtulsam' kararı. Maçın hakkı beraberlikti. G.Saray adına bardağın boş tarafında Beşiktaş'tan sonra Trabzon maçında da yakılan 2 puan var.


Künye