Aşağıda belirtilen seçenekler aracılığıyla veya istediğiniz zaman çerez politikası sayfamızdan seçimlerinizi yönetebilirsiniz. Yaptığınız seçimler, bu tarayıcı için geçerli olacaktır.
Zorunlu Çerezler
İşlevsellik İçin Gerekli Olan Çerezler
Performans ve Analiz İçin Gerekli Olan Çerezler
Hedefleme ve Reklam Çerezleri

Spor yazarlarının Trabzonspor yorumları

-
Süper Lig?in 3. haftasında Trabzonspor'un Antalyaspor'u 1-0 mağlup ettiği maça dair öne çıkan yorumları sizler için derledik...

Cem Dizdar - Fanatik

Birlikte büyümek ve gelişmek, haliyle birlikte eğlenmek! Bu ilke gündelik hayatta da futbolda da temel ilke olması gerekirken ikisinde de ayağımıza dolanıyor maalesef! 'İnsan insan kurdu'ymuş ya, futbolda da bizim takımlar birbirinin 'takozu'. Doğrusu ya çoğu haklı da! Çünkü bu eşitsiz futbol düzeni kendini daha zayıf görenlerin 'oynamama' konusundaki meşrulaştırma aracına dönmüş durumda aynı zamanda. Dün ilk yarı boyunca Trabzon'da da bu durum işledi. 'Sıfır gol beklentili' Antalya değil rakip kaleye orta sahaya dahi ulaşmadı desem abartmam. Gerçi Trabzon da ilk dişe dokunur atağını 35. dakikada yaptı ama ondan sonra devre bitene kadar iştahlı, işlevsel ve pratiktiler. O ana kadar yapamadıklarını deneyip Antalya'yı geri ittilerse de golü kornerden buldular. Ki o anda Antalya tam takım ceza sahasına yerleşmiş ancak kornerde öne geleceği herkes tarafından bilinmesi gereken stoper Savic'i arka direkte unutmuştu!

İkinci yarı sanırım Emre Belözoğlu gerek ilk devre analizi gerekse o ünlü 'soyunma odası konuşması'nı yapmış olsa gerek Trabzon'un bıraktığı yerden oyunu Antalya ele aldı. Uğurcan Çakır iki üç önemli pozisyonda öne çıktığına göre demek ki, istenirse oynanabiliyormuş da! Öyle ki, 70'e gelene kadar Antalya bir parça zamanlaması doğru paslar yapabilse oyunu çözebilirdi. Ve o dakikada Fatih Tekke iki ofansifi çıkarıp Ozan Tufan ile alanı sağlamlayıp Visca ile arkaya top taşıma düzenine geçti. O andan sonra da Antalya'nın 'cılız etkisi' ivme kaybetti. Ardından maçın son bölümü 'skor koruma' oyununa döndü Trabzon için. Fatih Tekke sezon başında 'Çok gol atmayı mı, az gol yemeyi mi?' yönündeki tercihini 'az gol'den yana yapmış ve ilk iki maçını gol yemeden tek golle kazanmıştı. Bu maç da öyle tamamlandı ancak oynadığı üç takım da ligin oyun bozmaya kurulmuş takımlarından. Haliyle Trabzon için daha iyisi, şu oyundan daha fazlasını gerektiriyor. Başa dönersek... Bir takım 'Ne olursa olsun rakibi bozmaya kurulu oyunlarla' ne kendi gelişir ne ligin gelişimine katkı sağlar. Peki ne olur? Olsa olsa tribüne gelenlerin canı sıkılır. Bu da yönetsel, finansal olduğu kadar kültürel sorundur.

İskender Günen - Sabah

Trabzonspor-Antalya maçını iki ayrı devre olarak yorumlamak gerekmekte? Bordo-mavililer ilk yarı tempoyu artırmasa da topa sahip olmak, önde yapılan pres, iki kenardan geliştirilen atak girişimleri ve oyunda doğruların olduğu bir süre? İki kenarda, solda Mustafa, sağda Zubkov öne çıkan oyuncular. Özellikle Zubkov ayağına aldığı her topta rakibe sorunlar yaratan bir isim. Duran topta ilk yarıda Savic'le gelen gol? Daha farklı bir sonuçla soyunma odasının yolunu tutabilecek pozisyonlar vardı.

İkinci yarıysa orta alanda Folcarelli'nin çıkıp Mendy'nin girmesiyle ilk yarıya göre çok daha farklı ve sorunların olduğu bir yapı ortaya çıktı. Her ne kadar Antalyaspor'un iki oyuncu değişikliğiyle sahada yer alması bu farkı yaratan bir yapı mı diye düşünülse de sorun Trabzonspor'un orta alandaki kurgusunun bozulmasıydı. Önde Olaigbe gerekli yeterlilikte değil. Her şey sağ kenardan Zubkov'un bireysel performansına bağlı? Onuachu gibi ceza sahası içinde topla buluşturulduğunda etkili olan bir isim bir türlü kenardan geliştirilen ataklarla topla buluşturulamadı. Bu da pozisyon üretilememesinin en büyük nedenlerinden birisi.
Bir başka gerçek var ki geçen sezondan beri her maçta üstüne basarak belirttiğimiz orta alanda Bakasetas türü bir oyuncunun eksikliği. 3 haftada alınan 9 puan büyük önem taşımakta ama orta alanda yaratıcı oyuncu eksikliğini Trabzonspor mutlak çözmek zorunda. Şu anda her geçen hafta gelişen oyun ve eksikler sezon başına göre daha olumluya dönüşmekte ama orta alanda yaratıcı bir oyuncu mutlak şart.

Reha Kapsal - Fotomaç

İlk iki maçında topladığı 6 puanla lige iyi başlayan bordo-mavilerin, Antalyaspor karşısında bu seriyi devam ettirmek tek hedefiydi. Maça hücum olarak çok üretken başlamasa da oyunun kontrolü ve savunma olarak doğru durdu bordo mavililer... Rakibine pozisyon vermeyip 30-45 arasındaki sekanslarda baskıyı artırdı ve iyice geriye itip hataya zorladı. Agresif ve coşkulu yapılan bu hücum girişimleri golü getirdi.

Geçen sene devre arası gelen Folcarelli başta olmak üzere yeni transferler Pina, Olaigbe ve Augusto performanslarını değerlendirmek için biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. İkinci yarı Trabzonspor, yine fabrika ayarlarına döndü. Golü at, skoru korumak için geriye yaslan... Bu anlayış hiç doğru değil... Trabzonspor'da orta sahada tempoyu belirleyecek, oyun kuracak bir oyun aklına ihtiyacı var. Zaman zaman sıkıntılı oyunun baş sebebidir bu eksiklik. Oyun anlayışını değiştirmesi gerekiyor Trabzonspor'un. İkinci yarı tüm seyirci tedirgin olup ne zaman gol yeriz düşüncesi ile maçı seyrediyorsa, gelinen noktayı iyi düşünmek lazım. Alınan galibiyet tabii ki önemli ama halının altına bir şeyleri süpürmeyip, eksikleri iyi analiz etmek gerekiyor. Bu doğrultuda antrenman yapıp takımı geliştirmeli Fatih hoca... Trabzonspor, oyunun bütününü oynayamıyor. Saha içindeki bu dengesizliğin çözümü bulunmalı.

Bordo-mavili takımın aldığı 9 puan çok önemli... Ortaya koydukları mücadele için ve maçta takımlarını hep destekleyen, koşulsuzca destek veren cefakar Trabzonspor taraftarının, oyuncular gibi büyük emeği var.
Hem saha içindeki oyuncular hem de tribündeki görevini fazlasıyla yerine getiren taraftarlar tebrik almayı fazlasıyla hak etti.

Aksal Yavuz - Milliyet

Antalyaspor ilk yarıyı 1-0 geride tamamlayarak soyunma odasına girmişse, bunu kalecileri Abdullah'a borçlular desek yeridir. Karşılaşmaya 17'nci dakikadan itibaren ağırlığını koyan, kanatları devreye sokan, aradığı golü 39'da Savic ile bulan Trabzonspor, soyunma odasına gidene dek deyim yerindeyse Antalyaspor cezasını abluka altına alıp, rüzgâr gibi esmeye başladı! Bu zaman dilimi içerisinde bir golü ofsayt nedeniyle sayılmadı bordo-mavililerin, diğer pozisyonda Zubkov'un harika şutunu Abdullah, aynı güzellikte çıkardı. Aksi halde koca kırk beş dakika rakibine pozisyon vermeyen Trabzonspor işi bitirip fişi çekebilirdi.

Sahi, Trabzonspor'un ofsayt diye sayılmayan golünü neye göre, kime bakarak değerlendirdiler? Düşünün, VAR'daki beyefendiler işi gözemedi, maçın orta hakemini ekran başına davet ettiler! Güler misiniz, ağlar mısınız? Ofsayt için VAR'ın orta hakemi çağırması Avrupa'yı, dünyayı bilemeyiz de ülkede bir ilktir galiba? Ya top Antalyaspor kaptanının ayağındayken sakatlanıp yere düşmesi sonrası, sahipsiz kalan topu Trabzonsporlu oyuncu alınca, hakemin oyunu durdurmasına ne demeli? Gereğini Trabzonsporlu oyuncu yapıp topu dışarı atardı diye tahmin ediyoruz. Anlayacağınız bordo-mavili ekip, ilk yarının ikinci bölümünde diğer maçlara oranla çok daha iyi oynadı.

Tabi ki ikinci yarı için benzer cümleleri söylememiz mümkün değil. Bordo-mavililerin ilk yarıdaki oyunu aratması; ağrılarım var diyerek oyundan alınan Folcarelli'nin eksikliği, ayrıca Trabzonspor'un orta sahasında oyunu yönetecek, yönlendirecek oyuncu ve oyuncularının olmamasından kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz. Tüm bunlara kaybetme korkusu da eklenince doğal olarak ortaya doğaçlama bir oyun çıkmış oluyor. Bordo-mavili takımın defansının ve de kaptan Uğurcan Çakır'ın hakkını teslim edelim; üç haftadır kusursuz oynuyorlar.

Netice itibariyle Trabzonspor üçüncü maçını da diğer iki maçta olduğu gibi tek atarak, gol yemeden kazanmayı bildi. Tek gol ile de, daha çok gol ile de üç puan alınıyor amma velakin bitmek tükenmek bilmeyen kalan dakikaları sen bir de izleyenlere sor! Trabzonsporlu oyuncular, Trabzonsporlulara rahat bir maç izletmek istiyorlarsa ikinci gol için bu kadar cömert olmamaları gerekir! Ayrıca kalan bölümler sadece izleyenler için değil, oynayanlar için de sıkıntı!