Aşağıda belirtilen seçenekler aracılığıyla veya istediğiniz zaman çerez politikası sayfamızdan seçimlerinizi yönetebilirsiniz. Yaptığınız seçimler, bu tarayıcı için geçerli olacaktır.
Zorunlu Çerezler
İşlevsellik İçin Gerekli Olan Çerezler
Performans ve Analiz İçin Gerekli Olan Çerezler
Hedefleme ve Reklam Çerezleri

Spor yazarlarının Beşiktaş yorumları

-
Spor yazarlarının Beşiktaş'ın Eyüpspor'u 2-1 yendiği maça yaptıkları yorumları sizler için derledik.

Cem Dizdar - Fanatik

Wilfred Ndidi'nin getirdiği enerjiyle ön alanda daha baskılı görünen Beşiktaş'ta yine bu gerekçeyle Orkun Kökçü'de yavaş yavaş takıma ısınıyor göründü. Yine Beşiktaş'ın en iyilerinden birinin Gabriel Paulista olması hala takım savunma konusunda yolun daha uzun olduğunu düşündürttü. Evet, tempo ve baskısı beklenenin üzerindeydi Beşiktaş'ın ancak Eyüp'te en az onlar kadar diri ve haraketli olduğu için pozisyona girme konusunda da geri kalır yanları yoktu. Hatta ''gole yakın pozisyon'' sayısında ev sahibine göre önde oldukları bile söylenebilir. ''Gayret gösterme'' konusunda ikinci devre de ilkinden farklı değildi ama sorun takımların hücumda organize olamayışlarındaydı. Sarfedilen enerji ile olgun hücum arasında ters orantı apaçık ortadaydı. Eyüp takımdan kopuk iki kişilik hücum denemelerine kalkışırken Beşiktaş daha çok şut atarak golü arıyordu.

Nihayet 71. dakikada olgun bir hücum örgütledilerse de Rafa Silva en olmayacak vuruşu yapıp topu avuta gönderdi. Savunma ile orta saha bağlantısı iyi iken orta saha, hücum bağlantısının kopukluğu Beşiktaş'ın ön alanda verimliliğini düşürüyor. Sonunda Tammy Abraham, Rafa Silva'nın ikili oyununu besleyen Demir Ege Tıknaz oldu ve maçı kazanan Beşiktaş oldu. Sorunları yok mu? Var ancak tüm sorunlar bunlar da birlikte çalışmayla aşılacak sorunlar lakin bu tip maçlara da çok ihtiyaç var. Ne var ki, ligde Eyüp gibi oynamaya çalışacak kaç takım olacak o bir muamma. Beşiktaş bir çok oyuncusuyla yepyeni bir takım olduğu için bu tip maçlarda yorulacak ama hem öğrenecek hem gelişecek. Öğrenmeden ve gelişmeden kazanılamaz?

Ali Gültiken - Sabah

İkinci yarıda Rafa Silva, Mario, Abraham, Rashica ile yakalanan pozisyonlar gole çevrilebilse, Beşiktaş bu maçı çok büyük bir farkla kazanabilirdi. Bunların hepsi ikinci yarıdaki Beşiktaş'ın ortaya koyduğu etkili oyunun sonucunda gelen organizasyonlar oldu. 'Beşiktaş bu maçı kazanacak' hissini taraftar son dakikaya kadar kaybetmedi. Bunda ortaya koyulan performansla birlikte yakalanan bu fırsatların da elbette büyük etkisi oldu. Maçın ilk 25 dakikası içinde Beşiktaş, bu performansın benzeri ile sahadaydı. Fakat ilk yarının ikinci bölümünde oyundan kopulan, rakibin Thiam-Halil ve Serdar ile oluşturduğu çabuk ve etkili ataklar Beşiktaş'ın bu bölümde dengesini biraz bozdu. Yenilen gol de bu bölümde geldi. İkinci yarı toparlanan, oyuna iyi başlayan, etkili şekilde rakip ceza sahasına giden, camiayı ümitlendirecek bölümler oldu. Uzatmaların son saniyesine kadar bu hissi sahada diri tutabilen Beşiktaş, oyunu Rafa Silva ile de 'bu maç benim hakkımdı' imzasını sahanın çimlerine kazımış oldu. Maçın bu şekilde, son saniyeye kadar bastırılıp kazanılması oyuncuları da çok daha etkili ve başarılı hale getirecektir. Bu ruhu ileriki haftalarda çok daha net göreceğiz.

Uğur Meleke - Hürriyet

Solskjaer'in de ilk hafta oynanan Konya-Eyüp maçını iyi analiz ettiğini düşünüyorum. Dün İnönü'de maça çok kararlı bir hücum presle başladılar, ilk 30 dakikada birkaç kez de hataya zorladılar rakiplerini. Baskıyla kazanılan toplarla yarım pozisyonlar yarattılar, Abraham'ın çabasıyla öne geçtiler. Ancak 30'la 45 arası Beşiktaş oyundan düştü, Eyüp'e geçti yavaş yavaş oyunun kontrolü.

Siyah-beyazlılar ikinci devrede yeniden canlandılar, yine özellikle hücum presle kazandıkları toplarla defalarca gole yaklaştılar. Silva ve Mario ikişer, Uduokhai, Abraham birer kez ayaklarına gelen fırsatları teptiler.

Beşiktaş özellikle önde baskı yaptığı anlarda büyük takım davranışı gösterdi. Eyüp savunmasını sarstığı, hataya zorladığı ve pozisyon yarattığı anlar oldu. Eğer Rafa ve Mario biraz dikkatli olsalar skoru 5-1 ya da 6-1'e taşıyabilirlerdi dün.

Ancak Beşiktaş bu büyük takım oyununu sezonu açtığından beri 90 dakikaya yayamıyor, özellikle Paulista-Uduokhai'nin geriye kaçtığı anlarda rahat pozisyon veriyor. Bu iki stoper öne çıktıklarında Serdar-Halil gibi koşuculara fırsat bıraktıkları için kaygı duyuyor ve geriye yaslanmaya başlıyorlar. Onlar geriye yaslanınca da, Beşiktaş'ın takım boyu uzuyor ve etkili pres yapamıyorlar haliyle.

Pozitiflerin ve negatiflerin bir arada olduğu dün gecenin iki kahramanı, iyi niyetli müthiş çabalarının karşılığını geç de olsa alan iki süperstar Rafa Silva ve Abraham'dı kesinlikle.

Turgay Demir - Fotomaç

Bu sezon Beşiktaşlılar bolca dil altı hapını kenarda hazır tutmalılar. İzledikleri her maç potansiyel kalp krizi riski taşıyor. Dün Eyüpspor karşısında oyunun büyük bölümünde üstün oynayan, önde basan, bir penaltı uydurma ofsayt nedeniyle verilmeyen, iki gol atan ama daha önemlisi tam beş net, net kere net pozisyon bulan bir Beşiktaş vardı. Bu takımın sağında Quaresma, solunda Babel, olsa muhtemelen güle oynaya beş-altı gol atılırdı. Dün öyle bir kalite yoktu, dolayısıyla öyle kolay bir maç da olmadı.

Rafa Silva iki bariz golü klasına yakışmayacak şekilde kaçırdı. Abraham altı pastan, bir kez kafayla, bir kez ayakla topu kalecinin tam böğrüne nişanladı. Joao Mario'nun kaçırdığı iki gol var ki, biri adamı tam kalpten götürür. Eyüpspor kalecisi gurbete gitmiş ve orada kalmış, 7.32'lik kale bom boş ve önünde de hiç kimse yok.

Bu şartlarda her hangi bir vuruşla topu kaleye tıngır-mıngır gönderse iş bitecek ama Joao öyle yapmadı... Peki ne mi yaptı!? Sıkı durun, karşısında boş kale varken on metre top sürdü, sonra da pas verdi... PES!

Yazık bu Beşiktaş'a, Rashica, Joao Mario gibi pısırık, özgüvensiz, oynar gibi yapan sözde oyuncuların eline kalmış, hırpalanıyor koca takım. Rashica'dan zaten bi cacık olmayacağını aylardır söylüyorum, Joao Mario belki toparlar diyordum ama onun da kafa gidik, olmaz yani... İkisi de gidebilecekleri en uzak takıma gitsinler lütfen. Yeni savunmacı Taylan az zamanda çok iş yaptı, umut verdi vesselam... Svensson'un bayağılaştırdığı ortama biraz olsun kalite kattı. Hoş gelmiş, safalar getirmiş.

Uzatmayalım; Beşiktaş'a yeni bir hoca iki yeni kanat şart... Daha azı bu sezonu kurtarmaz.