Safa Can Konuksever - Fanatik
Maçın başlangıç senaryosunda baskılı oynamaya çalışıyor gibi gözüktü Trabzonspor... Hatayspor'un çıkarken yaptığı birkaç hatada, net pozisyona dönüşebilecek fırsatlar da yakaladılar. Fakat öndeki hücum dörtlüsünde garip uyumsuzluk, kopukluk hatta telaş vardı. O kopukluk savunmada da yaşanınca, Hatayspor ilk yarıdaki tek önemli pozisyonunda hatta tek isabetli şutunda golü buldu. 1-0'ın ardından kısa süreli bir şok ve ardından toparlanma evresini gördük Bordo-Mavili takımda. Atılan golde Danylo Sikan'ın payı büyüktü, Trabzonspor'un en çok isteyeni Zubkov'un topu ağlara göndermesi ise futbolun adaletiydi. Adalet demişken, ilk yarıda verdiği penaltıyı VAR'da izleyip iptal eden hakem Alper Akarsu, aynı zamanda Trabzonspor'un ceza sahası içinde devam eden önemli atağını da kesmiş oldu. Pozisyonun penaltı olup olmamasından bağımsız bu çok büyük bir hataydı ki, bence pozisyon zaten penaltıydı! Şenol Güneş, ikinci yarıya aynı 11'le başladı. Trabzonspor'un yakaladığı birkaç pozisyonda hücumdaki beceriksizliği de aynıydı! 65. dakikada Massanga'nın ceza sahası dışından attığı mükemmel golün ardından ise Trabzonspor'un oyunu tamamen kaosa döndü. Sonrası mı? Tribünlerden yükselen istifa sesleri, ıslıklar, sahadakilerin sorumluluktan kaçması, Şenol hocanın ise kenardaki çaresiz bakışları... Trabzonspor dün akşam son kaleyi de kaybetti, uzun bir aradan sonra evinde yenildi, üstelik de bu sezon deplasmanda hiç kazanamayan, sondan ikinci sırada olan Hatayspor'a karşı! Şenol Güneş ilk geldiğinde başlı başına bir umut sebebiydi fakat artık tünelin ucu kapkaranlık gözüküyor.
Olcay Çakır - Fanatik
Hatayspor'un sıralamadaki durumunun oyundaki mücadeleleriyle örtüşmediğini haftalardır anlatıyoruz. Bu maçın kolay olmayacağını anlatmaya çalışmıştım aslında. İç saha büyüsü de bir yere kadarmış demek ki... Oyun yok, oyuncu da olmayınca sonuç bu oldu. Baştan soralım unutmadan; Zubkov neden çıktı mesela? Taraftarların Hatayspor'un maçlarını takip etmemesi, edemiyor olması son derece anlaşılabilir bir durumdur. Dün akşam sahada olup bitenleri gördüğümde bu kez; teknik ekibin de tamamının Hatayspor'un durumuna sadece "Lig sıralaması" üzerinden baktığı kanaati oluştu. Oyunlarına dair, kurgularına dair hiç bir ön hazırlığın olmadığını düşündürdüler... Şimdi soruyorum, Hatay takımının kaç maçı izlenmiş, teknik analizi yapılmış, sahi siz dün akşam ne oynadığınız? Olmuyor hocam. Sanırım bu "Olmuyor" ifadesini kullandığım üçüncü yazım. Üçüncü yazım, üç farklı hoca için... Trabzonspor'un gerçek efsanesinin bazı kararları başkalarına bırakmaması gerekiyor. Oyun yok, oyuna hamleler daha da fecaat, oyuncuların öz güvenleri sıfır.
Deniz Çoban - Fanatik
Maçın hakemi tecrübesizliğinin kurbanı oldu. Maç boyu tutarsız kararları oldu. Maçın 27. dakikasında doğru bir penaltı kararı verdi. Kilama topun önüne kendini attığında dizinden seken top, doğal olmayan koluna geldi. VAR anlamsız bir müdahale ile hakemi kenara çağırdı. Hakem de pozisyonu izleyerek doğru verdiği penaltıyı iptal etti. 49. dakikada ise Trabzonspor hücumunda hatalı bir penaltı kararı verdi. Neyse ki VAR bu defa doğru müdahale etti ve penaltıyı iptal ettirdi.
Cemal Ersen - Milliyet
Ligin 27. haftası oynanıyor. Gerek zirvede gerek alt sıralarda kıyasıya bir mücadele var. Kümede kalması mucizelere bağlı ekipler bile oyununu geliştirmeye, kısıtlı imkanlarla her rakibe kafa tutmaya çalışıyor. Örnek mi? Hatayspor. Ya Trabzonspor? 19 takım içinde arayışını sürdüren tek takım. Neredeyse her maça farklı kadrolarla çıkıyor. Sezon başı transferlerinde istikrar yok. Devre arasında katılanlar "nereye geldik" diye soruyor. Sakatlıklar düşündürücü boyutta. Örneğin, tribünlerin gazını almak için yıllık 1.5 milyon euro ödenen Nwakaeme'yi bu takıma dahil eden ve onay verenlerin hiç mi vicdanı sızlamıyor? Bu kadar olumsuzluktan doğru ve taraftarı memnun edici sonuç çıkar mı? Çıkmaz elbette. Şenol Güneş hocam gönül koymasın, Trabzonspor gibi her daim iddialı olması gereken takımın yaşadığı sıkıntılardan teknik direktöre de pay düşecektir. Belki de "kasketini" önüne koyup düşünmesinin vakti gelmiştir artık.