YORUM | Can Doğan
Belki de tüm seriler içerisinde birbirine en yakın iki takımın mücadele edeceği eşleşme Denver Nuggets ile Utah Jazz arasındaydı. Ancak bu seride iki oyuncu tarafından öyle performanslar izliyoruz ki; bu seri tarihin en iyi ilk tur serileri arasında kendine rahatça yer bulacak seviyeye geldi.
Maçlar öncesi Gary Harris ve Will Barton'ın yokluğuna rağmen Denver'ın kadrosu rakibine göre çok daha geniş olduğu için Nuggets, bir adım daha önde görülüyordu. Hele bir de Mike Conley'nin ilk iki maçı kaçıracak olması ve Bojan Bogdanovic'in de el bileği sakatlığı nedeniyle sezonu kapatması, Denver'ın elini güçlendiren etkenler arasındaydı.
Ancak daha ilk maçta serinin beklendiği gibi olmayacağını gördük. Utah Jazz'ın genç yıldızı Donovan Mitchell uzatmalara giden maçı 57 sayı, 9 ribaund ve 7 asistle tamamlasa da; karşı tarafta Murray ? Jokic ikilisi 65 sayı atarak Mitchell'ın bu performansını nötralize etti ve Utah'ın yan parçalardan aldığı katkı konusunda Denver'dan geri kalmadığı maçta kazanan 10 sayı farkla Nuggets oldu.
İkinci ve üçüncü maçta ise durum tam tersine döndü. Utah yüzde 58 ikilik, yüzde 45 üçlük yüzdesiyle oynadığı ikinci maçı kazanarak seriye denge getirdi. Üçüncü maç ise genel düşünce olarak serinin bittiği görüşünün hakim olmasını sağladı. Mike Conley 13'te 9 isabetle 27 sayı bularak döndüğü karşılaşmada Utah rakibi 37 sayı farkla mağlup etti. İlk maçın yıldızlarından Jamal Murray, bu iki karşılaşmada sahada hiç gözükmedi. Sadece Murray değil, Denver'ın diğer oyuncularının vücut dili de seriyi bırakmış olduklarını gösteriyordu ama bunun sadece fırtına öncesi sessizlik olduğunu serinin devamında göreceğimizden kimsenin haberi yoktu.
Donovan Mitchell Jamal Murray" perform:prop="uuid:egziwyemr8341p6myog4z8d4g;width:1920;height:1080" src="https://images.daznservices.com/di/library/mackolik/6b/5e/donovan-mitchell-jamal-murray_nuuqjc9haxqy14kd8teikpik5.jpg?t=1257998132" style="width: 100%;" />
Denver Nuggets koçu Michael Malone, takımdaki savunmanın aksadığını fark etti (yenilen sayılara bakıldığında zor olmasa gerek). Bu sebeple dördüncü maçta ilk 5'te Michael Porter Jr yerine Jerami Grant'e şans verdi. Grant her ne kadar üst düzey oyuncular arasında gösterilmese de, 1 numaradan 5 numaraya bütün pozisyonları savunabilecek özelliklere sahip bir isim. Bu da onu hangi takımda olursa olsun kilit bir oyuncu haline getiriyor. Bu değişiklik Denver'ın seriye geri dönmesine etkili oldu ama tabi ki bu etki "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" ödülünden öteye geçemedi. Serinin bir yıldızı olacaktı sadece 10 dakika arayı beklememiz gerekiyordu. Basketbol oynamaya karar veren Jamal Murray üçüncü maçı 50 sayı, 11 ribaund ve 7 asistle kapattı. Ancak ilk maçta Mitchell'a yaptıklarını bu sefer Mitchell kendisine yaptı ve karşılaşmayı Utah Jazz, Mitchell'ın 51 sayı, 4 ribaund ve 7 asistiyle 129-127 kazandı.
Beşinci maçın ise diğer maçlardan bağımsız kendine has bir hikayesi oldu. Jamal Murray, ilk yarıyı 9 sayıyla noktalamıştı. Utah üçüncü periyotta farkı 15'e çıkartmıştı. Denver'ın direnci kırıldı, seri bitti derken Murray ikinci yarıda 18'de 14 isabetle 33 sayı attı. Mitchell, yanına bir destekçi bulamayınca; Jamal Murray 42 sayıyla noktaladığı maçı Utah'ın elinden alıp Denver'a getirdi. Maçı yine 10 sayı farkla kazanan Denver Nuggets, seride durumu 3-2 yaptı.
Altıncı maç öncesi Denver'ın yüzünü gülümseten bir gelişme oldu: Gary Harris kadroya geri döndü. 21 dakika süre alan Harris, karşılaşmayı 4 sayıyla tamamlasa da, onun varlığı bile Denver rotasyonu için çok değerli. Neyse maçın kahramanı varken başka isimlerle vaktimizi çok harcamayalım. Bu maçta ne mi oldu? Artık şaşırmazsınız herhalde ama yine de söyleyeyim: Jamal Murray yine 50 sayı attı. Donovan Mitchell ise formsuz gününde olacak ki sadece (!) 44 sayıda kaldı. En başında söylediğim gibi yan parçalar konusunda Denver çok daha üstün bir ekip. Bu fark ilk defa altıncı maçta bu kadar göz önüne çıktı. Bu da Denver'ın ikinci periyodun ortalarına doğru aldığı üstünlüğü maçın sonuna kadar taşımasını sağladı ve seri 3-3'e geldi. Maçın ardından gözyaşlarını tutamayan Murray'nin bu seriyi ne kadar istediğini de hepimiz gördük.
Günümüz temposunda bir oyuncunun 50 sayı atması şaşırılacak bir şey değil gibi gelebilir belki ama bu iki oyuncunun nasıl bir şey başardığına gelin birlikte bakalım:
Bu seriden önce NBA tarihinde aynı play-off serisinde birden fazla 50 sayıyı geçen iki oyuncu vardı: Michael Jordan (Cleveland, 1988) ve Allen Iverson (Toronto, 2001). Ama artık bu sayı dörde yükseldi. Çünkü Jamal Murray ve Donovan Mitchell, bu iki süperstarın yalnız kaldığı listede kendine yer bulmayı başardı.
Bununla da kalmıyoruz; NBA tarihinde sadece bir kez iki oyuncu bir play-off maçında 50'şer sayı atabildi. Evet doğru bildiniz. Bu isimler de Donovan Mitchell ve Jamal Murray. Bunu birden fazla yaparak, tarihte bir ilke daha imza attılar.
Kanadalı Jamal Murray, Dominique Wilkins (Fransa) ve Dirk Nowitzki (Almanya) ile birlikte ABD dışında doğup play-off maçında 50 sayı barajını geçen üçüncü oyuncu oldu.
Ufak bir detayı da belirtmek istiyorum: Bu seri daha bitmedi. Murray - Mitchell düellosu bir maç daha devam edecek. Gördüğümüz performansları düşününce serinin son maçı nelere gebe kesinlikle bilemeyiz.