"Kariyerimin büyük bölümünü ve en güzel günlerini Galatasaray'da yaşadım. Çok sevindiğimiz, takım arkadaşlarımla birlikte mücadele ederek kazandığımız maçlar oldu. Üzüldüğümüz, istediğimiz neticeleri alamadığımız günler de geçirdik. Tabii bir anda seçmek çok kolay değil. Ama 2011-2012 sezonu benim için en özeliydi...
Sezona çok iyi başlayamasak da devamında takım hâlinde çok iyi bir hava yakalamıştık. Özellikle ilk yarının son bölümüne doğru üst üste aldığımız galibiyetlerin ardından zirveye çıkmıştık. Sezonun sonuna kadar orada kaldık, çok gelgitli bir dönemdi. Kadıköy'deki maçta normal sezonu lider tamamlamayı garantilemiştik aslında. Ama bir de Süper Final oynadık. Şampiyon tamamlanan bir sezonun ardından daha önce mağlup ettiğimiz rakipler ile ikişer kez daha oynamak kolay değildi. Ancak biz o sezonun en iyi takımı olduğumuzu biliyorduk. Son maçta ihtiyacımız olan neticeyi alıp şampiyonluğa ulaştık. O şampiyonluğa çok ihtiyacımız vardı. Kariyerimde en unutamadığım maç, sonunda Kadıköy'de şampiyon olduğumuz o gece oynandı."
Hakan Balta, Galatasaray'daki sekiz senesini ise şöyle değerlendirdi.
"Sekiz sene, sadece büyük bir takımda oynamak için değil, hayatın kendi içerisinde de uzun bir süre olarak görülebilir. Kendi hayatınızı düşünün, sekiz sene içinde neler yaşadığınızı? Tıpkı hayat gibi, elbette sekiz senenin her biri aynı hislerle geçmedi. Galatasaray, benim kariyerimin en önemli sayfası, en uzun soluklu dönemi. Zorlandığım dönemler oldu ama pes etmeyi veya ayrılmayı düşünmedim. Bunu bireysel olarak değil, takım olarak alıyorum? Takım hâlinde 2010-2011 sezonu bizim adımıza iyi geçmedi. Taraftarımız ve kulübümüz gibi biz de futbolcular olarak zor günler yaşadık. Sezon sonunda Galatasaray'a yakışan bir pozisyonda değildik. Ancak sadece büyük takımların gösterebileceği bir reaksiyon ile takip eden sezonda hak ettiğimiz şampiyonluğu kazandık. O günden bu yana, sürekli kazanarak devam ediyoruz. Hedefimiz, bu sezon da aynı başarıları yakalamak."
"UNUTAMADIĞIM GOLÜM..."
Deneyimli futbolcu, en unutamadığı golü de açıkladı.
"Her golün kendi içinde ayrı bir anlamı var. Geçen sezonki Gaziantepspor maçı epey zor geçiyordu bizim için. Şampiyonluk haftalarına girildiğinde stres biraz daha fazla olur. Ama büyük takımlar da o maçları oynadıkları için bu unvanı alırlar. O gün son dakikalarda kazandık ve sezonun finalini gol yemeden tamamlayıp şampiyonluğa ulaştık. Kadıköy'deki beraberlik golü ise normal şartlarda ligi şampiyon bitirmemizi sağlayacaktı. Onun da anlamı var. Ama benim için Oftaş maçındaki gol? Galatasaray'daki ilk sezonumun son maçı, attığım golün ardından şampiyonluğu kutladık. O gün tribünde eşim Derya da vardı, beş gün sonra ilk oğlum Çağrı dünyaya geldi, çok güzel bir gündü."
Hakan Balta, "Sol bek olarak uzun süre görev yaptım ama stoperde oynarken kendimi daha rahat hissediyorum. Geriden oyun kurmayı seviyorum, topla daha fazla oynama fırsatı buluyorum" derken, sol bekteyken önünde oynamasından en keyif aldığı futbolcunun ise Arda Turan olduğunu söyledi.
"O, oyun zekası ve savunma özelliği ile arkasında oynayan savunma oyuncusunu çok rahat hissettiren, büyük bir futbolcu. Savunmanın kanatlarında görev yapan oyuncu, ileri çıktığında yerini doldurabilecek bir takım arkadaşı ister. Ben ileride kaldığımda, Arda'nın yerime gelerek savunmaya yardım edeceğini bilirdim. Ayrıca, hücumda da her iki tarafa çalım atabilme özelliği sayesinde sol bekin topsuz koşularını çok iyi değerlendirebilen bir oyuncudur. Bu yüzden Arda diyorum."
Hakan Balta röportajının devamı, Socrates'in Ocak sayısında.