3 yıllık bir ayrılığın ardından yeniden Fenerbahçe'ye dönen kaleci Ertuğrul Taşkıran, kamp sürecini ve geçmiş yıllara ilişkin yaşadığı tecrübeleri anlattı.
25 yaşındaki file bekçisi, 3 yıllık ayrılığın ardından yeniden Fenerbahçe'ye döndüğü için mutlu olduğunu dile getirerek, "3 yıldır burada değildim. Aslında uzunca bir süre ama tekrardan takımın içine döndüğümde o sıcaklığı hiç kaybetmediğimi gördüm. Bunun da nedeni arkadaşlık ortamının üst seviyede olmasıdır" dedi.
Samsunspor ve Kayserispor macerasının kendi adına önemli bir tecrübe olduğunu belirten Ertuğrul, "Fenerbahçe'den o dönem oynamak için ayrıldım. Yeterince antrenman yapıp, kendimi donanımlı hale getirdiğime inanıyordum. Nitekim benim için Samsunspor güzel bir macera oldu. Samsun'un ve Samsunspor'un benim için yeri çok farklıdır, bunu da bir kez daha ifade etmek isterim. Samsunspor'un ardından 2 yıllık bir Kayserispor maceram oldu. Orada da güzel anılar ve tecrübeler edindim. Nitekim Kayserispor köklü bir camia. Elimden geldiğince mücadele etmeye, formasını giydiğim takıma hizmet etmeye çalıştım. 3 yılın ardından yeniden Fenerbahçe'deyim. Burası benim evim, yuvam diyebilirim. Her şeyi burada öğrendik. Öğrendiklerimi gidip başka takımlarda uygulamaya çalıştım. Bu da benim için tecrübe oldu. Baktığınızda 70 tane maç oynadım Süper Lig'de. Kendi adıma verimli geçtiğini söyleyebilirim" dedi.
Ertuğrul, Fenerbahçe'nin altyapıdan A takıma oyuncu çıkarmada diğer kulüplere oranla çok daha başarılı olduğunu şu şekilde ifade etti:
"Burada altyapılarda bizleri yetiştiren kaleci antrenörlerimize teşekkür etmek gerekir. Biz şu an kampta 5 kaleciyiz. Başka takımlarda bu sayı 3'ü geçmez. Altyapımızda verilen kaleci eğitimleri üst düzeyde. Şu anda kampta olan İsmet kardeşim var. İsmet'i ben altyapıdayken de takip ediyordum. Bizim İsmet ile ayakkabı numaramız da aynı zaman zaman ayakkabı gönderirdim. Aynı şekilde Tarık ve Anıl kardeşlerimiz var altyapımızda. Onlar da gelecek vaadeden isimler. Bu bağlamda Fenerbahçe diğer takımlara göre çok ileri bir seviyede. Fenerbahçe altyapısında verilen eğitimlerle oyuncular A takıma çıkıyor. Bu da bir gelenek haline geldi. Fenerbahçe bunun önderliğini yapıyor ve her zaman bunun gururunu yaşıyorum."
Genç eldiven, "Başka takımlarda da görev aldım ama hep Fenerbahçeli Ertuğrul olarak bilindim ve bu da beni çok mutlu ediyor. Bu ailenin içinde olamamak insanı üzüyor ama hiçbir zaman da negatif bir düşüncede olmadım, çünkü gelir gelmez öyle bir ortamla karşılaştım ki, takımdaki birlik ve beraberlik üst seviyede, aile ortamı sonuna kadar korunmuş durumdaydı" dedi.
Fenerbahçe'ye karşı forma giydiği ilk maçı ve bu ayrılık sürecindeki anılarını da paylaşan Ertuğrul, "Samsunspor'da oynarken, Petkovic antrenörümüzdü, ardından Lazio'ya gitti. Biz de maçta kimin oynayacağını düşünürken, antrenör beni yanına çağırdı ve beni oynatacağını söyledi. Daha önce böyle bir tecrübem yok ve çok heyecanlıydım. Fenerbahçe ile Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynadığımız bir maçtı. Tabii o stadyumda ve o seyirci önünde oynamak ayrı bir gurur. Ben de maç öncesinde heyecandan saçımı kestim. Maçtan bir gün önce de ailemi arayıp, maçta oynayacağımı ve beni izlemeye gelmelerini istedim. Ailem de maça geldi. Fenerbahçe taraftarı önünde oynamak benim hiçbir zaman unutamayacağım anıdır" dedi.
Son olarak taraftarımızın her koşulda takımımıza verdiği destekten söz eden Ertuğrul,"Burada harika bir çalışma ortamımız var. Her oyuncu takıma katkı yapabilmek için elinden geleni yapıyor. Taraftarlarımız da bugüne kadar her türlü desteği verdi. Ben bunu hem buradayken hem de buranın dışındayken söyledim. Ben bu desteğin devam etmesini istiyorum. Çünkü takımımız ve camiamız taraftarlarımız olduğu sürece daha da güçlü olacak" diyerek sözlerini noktaladı.
Aşağıda belirtilen seçenekler aracılığıyla veya istediğiniz zaman çerez politikası sayfamızdan seçimlerinizi yönetebilirsiniz. Yaptığınız seçimler, bu tarayıcı için geçerli olacaktır.
Zorunlu Çerezler
İşlevsellik İçin Gerekli Olan Çerezler
Performans ve Analiz İçin Gerekli Olan Çerezler
Hedefleme ve Reklam Çerezleri