İsmail, Futbol Federasyonu'nun resmi yayın organı Tam Saha Dergisi'nin Eylül sayısında yer alan röportajında, Beşiktaş'a geldiği ilk dönemde fiziksel olarak daha çelimsiz bir oyuncu olduğunu belirterek, ''Şimdi o eksikliğini gidermiş, kuvvet kazanmış, defansif yönünü geliştirmiş bir oyuncu olarak hem milli takımda hem de Beşiktaş'ta uzun yıllar oynayıp sonrasında yurt dışına gitmeyi düşünüyorum. Özellikle İspanya ve İngiltere liglerinde oynamak istiyorum. Bu hedeflerimi boşa çıkartmamak için çok çalışıyorum'' ifadelerini kullandı.
Geldiği noktada istikrarlı bir görüntü sergilemek istediğini anlatan genç futbolcu, ''Çok iyi çalıştığım için bu konuda da vicdanen müsterihim. Sadece burada kalmakla da yetinmeyeceğim. Daha da üst noktaları hedefleyen bir futbolcuyum. Aynı zamanda eğitimine de önem veren bir futbolcu profili çizmek istiyorum. Bu açıdan da kendime güveniyorum. Bu güveni de başta aileme ve bana yol gösteren değerli ağabeylerime borçluyum'' ifadelerini kullandı.
Beşiktaş'ta birlikte forma giydiği yıldız futbolculardan çok şey öğrendiğini dile getiren İsmail, şunları kaydetti:
''Öğrenmenin yaşı ve sınırı yok. Bulunduğunuz her dönem içinde bir şeyler öğrenebilirsiniz. Hele dünya çapında oyuncularla bir aradaysanız öğrenecek çok şey bulabilirsiniz. Quaresma gerçekten çok yetenekli bir futbolcu ve aynı zamanda çok iyi, kişilikli, karakterli bir insan. Guti tek kelimeyle profesör. Ağırbaşlı olmayı tercih eden bir ağabeyimiz. Guti sahip olduğu tecrübe ve bugüne kadar elde ettiği başarılarla çok önemli bir oyuncu. Ondan alınabilecek en önemli özellik ise oyun zekası. Gerçekten de çok üst düzeyde bir oyun zekasına sahip. Simao ile bağımız çok farklı. Önlü arkalı oynuyoruz. Beni çok sever ve 'oğlum' diye hitap eder. Ben de onu çok seviyorum. Oyun bilgisi olarak bana katkısı çok fazla. Buradan ona da teşekkür ediyorum.''
Türkiye'de futbolcuların aşırı baskı ve stres altında sahaya çıktığını anlatan İsmail Köybaşı, şunları kaydetti:
''Stres ve baskının aşırı olduğu ortamlarda oynadığınız oyundan ne kadar zevk alabilir, kendinizi ne kadar geliştirebilir, yeteneklerinizi sahaya ne kadar yansıtabilirsiniz? Türkiye'nin bence genel problemi bu. Sürekli bir stres, sürekli bir baskı. Futbolun en üst düzeyde oynandığı ülkelere bakıyoruz, eğlence boyutu baskının, stresin önünde tutuluyor ve o ülkelerde oyuncular yeteneklerini çok daha iyi sergileme fırsatı bulabiliyor. Bence Türkiye'de de baskının dozajı azaltılıp futbolun bir oyun, bir eğlence olduğu fikri ağırlık kazanırsa, futbolumuzun da kalitesi yükselecek.''
Atınç Nukan: Tecrübeli Oyuncular Benim İçin Şans
Beşiktaş'ın genç futbolcusu Atınç Nukan, takımdaki tecrübeli oyuncuların kendileri için büyük bir şans olduğunu söyledi.
Atınç, Futbol Federasyonu'nun aylık çıkardığı Tam Saha Dergisi'nin Eylül sayısında yer alan röportajında, takımda bulunan tecrübeli oyuncularla oynamanın kendileri için büyük bir şans olduğunu belirterek, ''Tecrübelerinden faydalanıyoruz ve bize çok yardımcı oluyorlar. İdmanlarda olsun, özel hayatımızda olsun bize uyarılarda bulunuyorlar. Biz de onların tavsiyelerini yerine getiriyoruz'' ifadelerini kullandı.
Takımın tecrübeli oyuncusu İbrahim Toraman'ı beğenerek izlediğini kaydeden genç oyuncu, ''O da bana çok destek oluyor. Milli takımdaki stoper sıkıntısı ligimizdeki yabancı sayısından ve takımların yabancılarını genellikle stoper mevkisinden seçmesinden kaynaklanıyor'' diye konuştu.
Geçmiş sezonlara göre Türkiye'de genç oyunculara daha fazla şans verildiğini ifade eden Atınç, şöyle konuştu:
''Geçtiğimiz sezon Süper Lig'de gençlere daha çok şans verildiğini düşünüyorum. 19 Yaş Altı Milli Takımı'nda oynayan oyunculardan bu durum anlaşılıyor. Geçmişe göre daha çok şans verildiğini düşünüyorum. Başarılı örnekler çoğaldıkça verilen şansın artacağına inanıyorum. Ayrıca yerli teknik direktörler genç oyuncuları daha iyi tanıyor ve gençlerin psikolojilerinden daha iyi anlıyor. Bence de genç oyuncuların daha çok şans bulmasında yerli teknik direktörlerin payı büyük.''
Beşiktaş'ın eski teknik direktörü Mustafa Denizli'nin kariyerinde önemli bir insan olduğunu anlatan siyah-beyazlı futbolcu, ''16 yaşında beni A takıma aldı ve oynattı. İlk kez forma giydiğim Manisaspor maçında korner kazandığımızda bana kenardan bir şeyler söylüyor, işaret ediyordu. Ben sesten ve heyecandan anlamadım. Ertesi gün 'Sen beni öldürecek misin?' diye serzenişte bulunmuştu'' diye konuştu.
Geçen sezon takımda görev yapan Bernd Schuster konusundaki soruyu ise Atınç Nukan, ''Schuster'in gençlere bakışı iyiydi. Genç oyunculara şans veriyordu. Ben de Gaziantep Büyükşehir Belediyespor maçında oynamıştım. Antrenmanlarda da bize yardımcı oluyordu'' diye yanıtladı.
Futbola başladığı dönemde forvet oynadığını hatırlatan genç futbolcu, ''Küçükken Batistuta'yı çok severdim. O dönemde forvet oynadığım için çok gol atan bir oyuncuydum. Hatta arkadaşlarım 'Batigol'den ilham alarak bana da 'Atigol' derlerdi'' dedi.
Beşiktaş'ta Yeni Sezon Hazırlıkları
Beşiktaş Futbol Takımı, yeni sezon hazırlıklarını yaptığı antrenmanla sürdürdü.
Siyah-beyazlılar, teknik direktör Carlos Carvalhal yönetiminde, BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde çalıştı.
Yaklaşık 1,5 saat süren çalışmaya milli takımlara giden oyuncular Hugo Almeida, Ekrem Dağ, Tomas Sivok, Filip Holosko, İsmail Köybaşı, Egemen Korkmaz, Necip Uysal ve Burak Kaplan katılmadı.
Siyah-beyazlılar, idmanda, kondisyon ve taktik çalışmalar gerçekleştirdi.